Mikro Hizmetler Mimarisi, karmaşık yazılım uygulamalarını mikro hizmetler olarak adlandırılan modüler, gevşek bağlı ve bağımsız olarak dağıtılabilir bileşenler olarak yapılandırmaya odaklanan bir yazılım mimarisi paradigmasıdır. Bu yaklaşım, yazılım sistemlerinin, bireysel iş yetenekleriyle uyumlu, küçük, bağımsız olarak bakımı yapılabilir modüllerin bir koleksiyonu olarak geliştirilmesini ve sürdürülmesini savunur. Bu modüler yapı, yazılım geliştirme ekiplerinin, bir uygulama geliştikçe ve ölçeklendikçe ortaya çıkabilecek karmaşıklıkların üstesinden gelmesine yardımcı olarak, her bir mikro hizmeti bağımsız olarak oluşturmalarına, test etmelerine ve dağıtmalarına olanak tanıyarak sürekli teslimat ve yeni özelliklerin pazara çıkış süresini kısaltır. Üstelik mikro hizmetler hata izolasyonunu kolaylaştırarak, genel sistem işlevselliğini etkilemeden bireysel bileşenler içindeki sorunların teşhis edilmesini ve düzeltilmesini kolaylaştırır.
Mikro hizmetler kavramı, bulut tabanlı bilişimin yükselişi, konteynerleştirme ve çevik ve DevOps uygulamalarının yaygınlaşması sayesinde son yıllarda önemli bir ilgi gördü. 2020 O'Reilly anketine göre, ankete katılanların %77'si kuruluşlarının mikro hizmetleri benimsediğini bildirdi ve %92'si mikro hizmetlerin beklentilerini karşıladığına inanıyor. Bu artan popülerlik, hızlı yazılım geliştirme ve devreye alma ihtiyacından ve yüksek düzeyde güvenilirlik, esneklik ve çevikliği korurken uygulamaları artan kullanıcı taleplerini karşılayacak şekilde ölçeklendirme yeteneğinden kaynaklanmaktadır.
Bir mikro hizmet mimarisinde, her bir mikro hizmet, Tek Sorumluluk İlkesine (SRP) bağlı kalarak belirli bir işlevi gerçekleştirmek üzere tasarlanmıştır. Bu genellikle bir uygulamanın işlevselliğini küçük, yönetilebilir iş alanlarına bölmeyi içerir; burada her bir mikro hizmet diğerlerinden bağımsız olarak gelişebilir, ölçeklenebilir ve dağıtılabilir. Mikro hizmetler birbirleriyle HTTP aracılığıyla RESTful API'ler, mesaj kuyruklarını kullanan mesaj tabanlı iletişim veya olay veriyollarını kullanan olay odaklı mimariler gibi hafif, dilden bağımsız protokoller kullanarak iletişim kurar. Bu ayırma, geliştiricilerin her bir mikro hizmet için özel gereksinimlerine göre en uygun teknolojileri, programlama dillerini ve çerçeveleri seçmesine olanak tanır, böylece çok dilli programlamayı teşvik eder ve yeniliği teşvik eder.
Üstelik mikro hizmetler, modülerliği, ölçeklenebilirliği ve operasyonel verimliliği daha da artırmak için Docker gibi konteynerleştirme teknolojilerinden ve Kubernetes gibi orkestrasyon platformlarından yararlanabilir. Konteynerler, bir mikro hizmeti bağımlılıklarıyla birlikte paketleyerek birden fazla ortamda tutarlı, tekrarlanabilir dağıtımlara olanak tanır. Kubernetes, konteyner dağıtımını, ölçeklendirmesini ve yönetimini otomatikleştirerek karmaşık mikro hizmet tabanlı uygulamaların bakımını ve izlenmesini kolaylaştırır.
Mikro hizmet mimarisinin faydaları arasında gelişmiş çeviklik, ölçeklenebilirlik ve modülerlik yer alır. Ancak bu avantajlarla birlikte artan karmaşıklık, operasyonel ek yük ve sağlam izleme ve gözlemlenebilirlik araçlarına olan ihtiyaç gibi bazı zorluklar da beraberinde geliyor. Bu mimarinin başarılı bir şekilde benimsenmesi, uygun araçlar, altyapı ve organizasyon kültürüyle birlikte ilkelerinin sağlam bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.
AppMaster no-code platform bağlamında mikro hizmet mimarisi, ölçeklenebilir, modüler ve bakımı yapılabilir uygulamalar oluşturmak için faydalı olabilir. AppMaster bildirime dayalı, tasarım odaklı yaklaşımı sayesinde kullanıcılar görsel olarak veri modelleri, iş mantığı ve API'lerin yanı sıra web ve mobil uygulamalar için kullanıcı arayüzleri oluşturabilir, böylece her bileşenin bağımsız olarak geliştirilmesi, dağıtılması ve bakımının yapılabilmesi sağlanır. Bu güçlü no-code araç, yüksek kaliteli, ölçeklenebilir uygulamalar sunmak için Go, Vue3, Kotlin ve SwiftUI gibi ileri teknolojilerden yararlanarak küçük ölçekli işletmelerden büyük kuruluşlara kadar çok çeşitli uygulama geliştirme senaryolarını destekler.
AppMaster, gereksinimler değiştiğinde sıfırdan uygulamalar üreterek teknik borcu ortadan kaldırarak hızlı, uygun maliyetli uygulama geliştirme olanağı sağlar. Bu yaklaşım, mikro hizmet mimarisinin doğal avantajlarıyla birleştiğinde, onu günümüzün hızlı tempolu, hızla gelişen iş ortamının ihtiyaçlarını zahmetsizce karşılayabilen modern, modüler ve ölçeklenebilir yazılım çözümlerinin tasarlanması, oluşturulması ve dağıtılması için ideal bir çözüm haline getirir.