REST API'lerinin 6 Kuralı

REST (Temsili Durum Transferi), Roy Fielding tarafından doktora tezinde ölçeklenebilir, verimli ve esnek web hizmetleri oluşturmaya yönelik bir dizi kısıtlamayı ve tasarım ilkelerini özetlemek için oluşturulan bir mimari stildir. REST API'leri (Uygulama Programlama Arayüzleri), REST mimarisine uyan ve esas olarak HTTP protokolü üzerinden iletişim kuran web hizmetleridir. Bu API'ler, URL'ler tarafından temsil edilen kaynaklar üzerinde çalışarak istemciler ve sunucular arasındaki verilere erişmenin ve verileri işlemenin standartlaştırılmış bir yolunu sunar. REST API'lerinin popülaritesi basitliğine, birlikte çalışabilirliğine ve performansına bağlanabilir.

Geliştiriciler, REST ilkelerini takip ederek web tarayıcıları, mobil uygulamalar veya diğer sistemler gibi çeşitli istemcilerin kolaylıkla kullanabileceği web hizmetleri oluşturabilir. Optimum performansı ve ölçeklenebilirliği sağlamak için geliştiricilerin REST API'lerin altı temel kuralını veya kısıtlamasını anlaması gerekir. Bu makalede, bu kuralların her birini ayrıntılı olarak tartışacağız ve etkili ve verimli bir web uygulaması mimarisine ulaşmak için bunların nasıl uygulanacağını anlayacağız.

Kural 1: Durum Bilgisi Olmayan İletişim

REST mimarisindeki en önemli kurallardan biri istemci ve sunucu arasındaki iletişimin durumsuz olması gerektiğidir. Bu, bir istemciden sunucuya yapılan her isteğin, önceki etkileşimlerde saklanan bilgilere dayanmaksızın, sunucunun istenen işlemi gerçekleştirmesi için gereken tüm bilgileri içermesi gerektiği anlamına gelir. Durum bilgisi olmayan iletişimlerin, onları RESTful API tasarımının önemli bir bileşeni haline getiren çeşitli avantajları vardır:

• Ölçeklenebilirlik: Sunucunun istekler arasında istemci durumunu koruması gerekmediğinden, daha fazla eşzamanlı kullanıcıyı işleyebilir ve artan talebe hızla uyum sağlayabilir.
• Sağlamlık: Durum bilgisi olmayan istekler, kayıp bağlamsal bilgilerin yeniden oluşturulmasına veya kurtarılmasına gerek olmadığından sunucu arızalarının istemciler üzerindeki etkisini en aza indirir. Müşteriler, önceki etkileşimlere bağımlılık konusunda endişelenmeden aynı isteği yeniden deneyebilir.
• Verimlilik: Kaynak tüketen durum yönetimini ortadan kaldıran durum bilgisi olmayan iletişimler, sunucu kaynaklarının daha verimli kullanılmasına olanak tanıyarak API'nin gecikme süresini ve performansını artırır.

REST API'lerinizde durum bilgisiz iletişim sağlamak için şu yönergeleri izleyin:

1. Kimlik doğrulama belirteçleri, tanımlayıcılar ve veri yükleri gibi tüm gerekli bilgileri her API isteğine ekleyin; böylece sunucu, isteği bağımsız olarak işleyebilir.
2. İstemciye özgü durumu sunucuda depolamaktan kaçının; Herhangi bir oturum yönetimi gereksinimi için istemci tarafı depolamayı kullanın.
3. Hata toleransını artırmak ve istemci uygulamasını basitleştirmek için istekler arasındaki bağımlılıkları en aza indirin.

Kural 2: Önbelleğe Alınabilirlik ve Katmanlı Sistem

Önbelleğe alınabilirlik ve katmanlı sistemler, etkili ve verimli RESTful API tasarımına katkıda bulunan birbiriyle ilişkili iki kavramdır.

Önbelleğe alınabilirlik

REST API'leri, gelişmiş performans için yanıtların önbelleğe alınmasını kolaylaştırmalıdır. Yanıt verilerini önbelleğe alarak, istemciler sonraki isteklerin gecikmesini azaltabilir, sunuculardaki yükü en aza indirebilir ve ağdaki trafiği azaltabilir. Önbelleğe alınabilirliği desteklemek için:

1. API yanıtlarına Cache-Control, Expires ve ETag gibi önbellekle ilgili HTTP üstbilgilerini ekleyin.
2. Kaynakların benzersiz ve tutarlı bir URL'ye sahip olduğundan emin olun, böylece istemcinin önbelleğinde yinelenen girişlerin olasılığını azaltın.

Katmanlı Sistem

Katmanlı sistem mimarisi, tipik bir çok katmanlı web uygulamasında endişeleri kullanıcı arayüzü, iş mantığı ve veri erişim katmanları gibi farklı katmanlara ayırır. REST API'lerinde katmanlı bir sistemin uygulanması önbelleğe alınabilirliği, güvenliği ve yönetilebilirliği geliştirebilir:

1. Geliştirilmiş Önbelleğe Alınabilirlik: Geliştiriciler, önbelleğe alma katmanını uygulama mantığından ayırarak, faydalarını en üst düzeye çıkarmak için önbelleğe alma davranışında ince ayar yapabilir.
2. Gelişmiş Güvenlik: Katmanlar güvenlik mekanizmalarını kapsayabilir, erişim üzerinde daha iyi kontrole olanak tanır ve sorumlulukların sağlam bir şekilde ayrılmasını sağlar.
3. Daha İyi Yönetilebilirlik: Katmanlı sistemler, bileşenleri düzenleyerek ve ayırarak API'nin bakımını, hata ayıklamasını ve geliştirilmesini basitleştirir. REST API'lerinizi tasarlarken, uygun önbelleğe alma desteğinin yanı sıra bu avantajlardan yararlanmak için katmanlı bir sistem mimarisi eklemeyi düşünün.

Ek katmanların performans etkisini değerlendirmeyi ve performans, organizasyon ve kullanılabilirlik arasında bir denge kurmayı unutmayın.

Kural 3: Standart Yöntemlerin ve Tekdüzen Arayüzün Kullanımı

RESTful API tasarımının en önemli yönlerinden biri tek tip bir arayüze bağlılıktır. Bu, API isteklerini işlemek için tutarlı kuralların ve standart HTTP yöntemlerinin kullanılmasını içerir. Geliştiriciler bu standartlara uyum sağlayarak API'lerin uygulanması ve bakımının karmaşıklığını önemli ölçüde azaltabilir. REST API'leri farklı eylemler için aşağıdaki standart HTTP yöntemlerinden yararlanmalıdır:

Try AppMaster no-code today!

Platform can build any web, mobile or backend application 10x faster and 3x cheaper

Start Free

• GET : Bir kaynağı veya kaynak koleksiyonunu alır.
• POST : Yeni bir kaynak oluşturur veya verileri işlenmek üzere gönderir.
• PUT : Mevcut bir kaynağı yeni verilerle değiştirerek tamamen günceller.
• PATCH : Bir kaynağı belirli değişikliklerle kısmen günceller.
• DELETE : Kaynağı siler.

Bu standart yöntemler her işlemi açıkça anlar ve istemciler ile sunucular arasındaki birlikte çalışabilirliği destekler. Güvenilir ve tutarlı bir çalışma için her eylem için doğru yöntemin sağlanması çok önemlidir. Üstelik tek tip bir arayüz, hata ve durum kodu işlemeyi kolaylaştırarak müşterilerin net ve tutarlı geri bildirim almasını sağlar. RESTful API'ler oluştururken aşağıdakiler gibi doğru ve bilgilendirici HTTP durum kodlarını döndürmek çok önemlidir:

• 2xx – Başarılı: İstek başarıyla alındı, anlaşıldı ve kabul edildi.
• 3xx – Yönlendirme: İsteğin, isteği tamamlamak için başka eylemler gerçekleştirmesi gerekir.
• 4xx – İstemci Hatası: İsteğin söz dizimi hatalı veya yerine getirilemiyor.
• 5xx – Sunucu Hatası: Sunucu, görünüşte geçerli bir isteği yerine getiremedi.

Bu durum kodları, bir isteğin sonucunu açıkça göstererek müşterilerin hataları ve başarı durumlarını incelikli bir şekilde ele almalarına olanak tanır.

Kural 4: HATEOAS - Uygulama Durumunun Motoru Olarak Hipermedya

HATEOAS (Uygulama Durumunun Motoru Olarak Hipermedya), RESTful API tasarımında önemli bir kısıtlamadır ve kaynakların hipermedya bağlantıları aracılığıyla birbirine bağlanmasını sağlar. Müşterilerin bu bağlantıları takip ederek API'de gezinmesine olanak tanıyarak, mevcut kaynakları ve eylemleri anlamak ve keşfetmek daha kolay hale gelir. HATEOAS'ı REST API'nize uygulamanın çeşitli avantajları vardır:

• Kendini açıklayıcı: Kaynaklar içindeki hipermedya bağlantıları anlamlı bir bağlam sağlar ve müşterilere kaynaklarla etkileşimde bulunma ve hangi eylemlerin mümkün olduğu konusunda rehberlik eder.
• Daha iyi keşfedilebilirlik: Bağlantıların API yanıtlarına dahil edilmesi, müşterilerin sabit kodlanmış URL'lere ihtiyaç duymadan ilgili kaynakları ve eylemleri keşfetmesine olanak tanıyarak istemciler ve API'ler arasındaki bağlantıyı azaltır.
• Geliştirilmiş genişletilebilirlik: Hipermedya odaklı API'ler, mevcut istemcileri bozmadan yeni kaynaklar ve eylemler eklenebildiğinden daha esnektir ve API'nin zaman içinde geliştirilmesini kolaylaştırır.

HATEOAS'ı REST API'nize dahil etmek için kaynak gösterimlerine ilgili hipermedya bağlantılarını ekleyin ve bağlantı ilişkilerini iletmek için standartlaştırılmış medya türlerini kullanın. Örneğin bağlantılar, _links özelliği kullanılarak JSON veri yüklerine şu şekilde eklenebilir:

 {
  "sipariş kimliği": 12345,
  "toplamTutar": 99,99,
  "_bağlantılar": {
    "kendi": {
      "href": "https://api.example.com/orders/12345"
    },
    "müşteri": {
      "href": "https://api.example.com/customers/54321"
    }
  }
}

HATEOAS'ı doğru şekilde uygulayarak REST API'niz daha dinamik hale gelir ve müşterilerin kapsamlı ön bilgiye ihtiyaç duymadan mevcut kaynakları ve eylemleri keşfetmesine ve bunlarla etkileşime girmesine olanak tanır.

Kural 5: İsteğe Bağlı Kod Desteği

İsteğe Bağlı Kod, REST API'lerinin isteğe bağlı bir kısıtlamasıdır ve sunucuların, kaynaklar üzerinde belirli eylemleri gerçekleştirmek için uygulama mantığını sağlamasına olanak tanır. Her zaman uygulanabilir olmasa da belirli senaryolarda daha fazla esneklik ve genişletilebilirlik sağlar. Code-on-Demand'ın birincil faydası, yürütülebilir kodu sunucudan istemciye aktararak istemcilerin bu kodu çalıştırmasına ve istenen eylemleri gerçekleştirmesine olanak sağlamasıdır. Bu, istemci tarafında gerekli olan sabit kodlama miktarını azaltabilir ve istemcilere önemli güncellemeler gerektirmeden bir API'nin işlevselliğinin genişletilmesine yardımcı olabilir. Code-on-Demand'in yaygın kullanım örneklerinden bazıları şunlardır:

• Bir formdaki giriş alanları için istemci tarafı doğrulama mantığı sağlama.
• Sunucudan alınan verileri dönüştürmek veya işlemek için özel mantık yükleniyor.
• Sunucu odaklı mantığa dayalı olarak kullanıcı arayüzlerini dinamik olarak güncelleme.

Code-on-Demand'ı uygulamak için JavaScript veya TypeScript gibi popüler bir istemci tarafı kodlama dili kullanmayı düşünün. Kod, bir API yanıtının parçası olarak teslim edilebilir, bir web sayfasına katıştırılabilir veya harici bir komut dosyası olarak yüklenebilir. İsteğe Bağlı Kod ek esneklik sağlayabilirken aynı zamanda potansiyel güvenlik risklerini de beraberinde getirir ve istemci uygulamalarının karmaşıklığını artırır. Sonuç olarak, sağduyulu bir şekilde ve faydalarının olası dezavantajlara ağır bastığı durumlarda kullanılmalıdır.

REST API'lerinin altı temel kuralını anlamak ve uygulamak, verimli, ölçeklenebilir ve güçlü web uygulaması mimarileri geliştirmek için gereklidir. Bu en iyi uygulamalara bağlı kalmak, API'lerinizin kullanımının, bakımının ve genişletilmesinin kolay olmasını sağlar.

Try AppMaster no-code today!

Platform can build any web, mobile or backend application 10x faster and 3x cheaper

Start Free

Kural 6: Açık ve Tutarlı Adlandırma Kuralları

Açık ve tutarlı adlandırma kurallarının uygulanması, REST API'lerinin geliştiriciler için kolayca anlaşılır ve gezinilebilir olmasını sağlamak açısından çok önemlidir. Tutarsız adlandırma kuralları müşterilerin kafasını karıştırabilir ve API kullanımına ilişkin öğrenme eğrisini artırabilir. Yerleşik kurallara ve kalıplara bağlı kalmak, RESTful API'lerini öngörülebilir hale getirir, bu da daha hızlı geliştirme ve yaygın benimsemeyle sonuçlanır.

REST API'nizin adlandırma kurallarını tasarlarken takip etmeniz gereken bazı önemli yönergeler şunlardır:

1. Kaynak isimlerini kullanın: Belirli eylemler yerine, ortaya çıkardığınız kaynaklara ve bunların ilişkilerine odaklanın. Kaynak koleksiyonlarını temsil etmek için çoğul isimler kullanın (örneğin, /products, /users) ve fiilleri (örneğin, /getProducts, /createUser) kullanmaktan kaçının.
2. URL'leri basit ve öngörülebilir tutun: İlişkileri ifade etmek için bir kaynak hiyerarşisi kullanarak (örneğin, /users/{id}/orders) sezgisel ve istemciler tarafından kolayca anlaşılabilecek URL'ler tasarlayın.

Bu temel bilgilere ek olarak, tutarlı adlandırma kurallarını sağlamaya yönelik birkaç en iyi uygulama vardır:

1. Küçük harfler kullanın: Kaynak adlarında ve özniteliklerde küçük harfler kullanarak API'nizi büyük/küçük harfe duyarsız hale getirin. Bu, hata olasılığını azaltır ve URL'lerin okunmasını ve yazılmasını kolaylaştırır.
2. Kaynakları uygun olduğunda iç içe yerleştirin: Kaynaklar bir ebeveyn-çocuk ilişkisine sahip olduğunda, bu iç içe geçmeyi URL yapısında eğik çizgilerle (örneğin, /users/{id}/orders) yansıtın.
3. Kelimeleri ayırmak için kısa çizgi kullanın: Kaynak adlarında ve özniteliklerinde, sözcükleri ayırarak okunabilirliği artırmak için kısa çizgi (-) kullanın (örneğin, /ürün kategorileri).
4. Gereksiz kısaltmalardan kaçının: Kaynaklar ve nitelikleri için açık ve açıklayıcı adlar kullanın. Kısa, belirsiz adlar, API'nizi kullanan geliştiricilerin kafasını karıştırabilir ve öğrenme eğrisini artırabilir.

Bu yönergeleri izleyerek, anlaşılması ve gezinmesi kolay, olumlu bir geliştirici deneyimi sağlayan ve benimsenmeyi teşvik eden bir REST API oluşturabilirsiniz.

RESTful API Kurallarını AppMaster Platformuna Uygulama

AppMaster olarak web, mobil ve arka uç uygulamaları oluştururken REST API tasarımının en iyi uygulamalarına bağlı kalmanın önemini anlıyoruz. Kodsuz platformumuz, müşterilerin REST API'lerinin altı kuralını izleyerek yüksek düzeyde ölçeklenebilir ve verimli uygulamalar oluşturmasına olanak tanır. Bu, müşterilerin güçlü uygulamalar oluşturmasına , geliştirme süresini kısaltmasına ve teknik borcu ortadan kaldırmasına olanak tanır.

RESTful API kurallarının AppMaster platformunda nasıl uygulandığı aşağıda açıklanmıştır:

1. Durum Bilgisiz İletişim: AppMaster müşterilerin tasarımlarından oluşturulan sunucu endpoints herhangi bir istemci bağlamından bağımsız olmasını sağlayarak durum bilgisi olmayan iletişimleri destekler. Bu, web hizmetini ölçeklendirmeyi ve artan istekleri karşılamayı kolaylaştırır.
2. Önbelleğe Alınabilirlik ve Katmanlı Sistem: AppMaster istemcilerin önbelleğe alma mekanizmalarını kullanmasını sağlayarak önbelleğe alınabilirliği ve sistem mimarisine katmanlı bir yaklaşımı teşvik eder. Bu, performansın optimize edilmesini ve sunucu üzerindeki yükün azalmasını sağlar.
3. Standart Yöntemlerin ve Tekdüzen Arayüzün Kullanımı: AppMaster sunucu endpoints oluştururken tek tip arayüzler ve standart HTTP yöntemleri ilkelerine uyar. Bu, geliştiricilerin oluşturulan API'leri anlamasını kolaylaştırır ve entegrasyonun karmaşıklığını azaltır.
4. HATEOAS – Uygulama Durumunun Motoru Olarak Hypermedia: AppMaster uygulamalar oluştururken HATEOAS ilkelerini birleştirerek kaynakların bağlantılar yoluyla birbirine bağlanmasını sağlar. Bu, müşterilerin kaynaklar arasında kolayca gezinmesine ve API'yi gerektiği gibi genişletmesine olanak tanır.
5. Code-on-Demand Desteği: Müşterilerin derlenmiş uygulamaları almasına olanak tanıyan Business+ aboneliği ve hatta kaynak koduna erişim sağlayan Enterprise aboneliği sunan AppMaster, Code-on-Demand'ı destekler. Bu, müşterilerin gerektiğinde uygulamaları şirket içinde barındırmasına olanak tanır.
6. Açık ve Tutarlı Adlandırma Kuralları: AppMaster uygulama oluşturma sürecinde açık ve tutarlı adlandırma kurallarını teşvik ederek geliştiricilerin API'yi zahmetsizce anlamasına ve gezinmesine olanak tanır. Bu, gelişmiş bir geliştirici deneyimine ve daha hızlı geliştirme süresine katkıda bulunur.

REST API'lerinin altı kuralına uymak, ölçeklenebilir ve verimli web uygulamaları oluşturmak için çok önemlidir. AppMaster bu en iyi uygulamalara olan bağlılığı, müşterilerin günümüzün rekabetçi pazarında avantajlarını korurken güçlü ve sürdürülebilir uygulamalar geliştirmelerine yardımcı olur. Sezgisel ve güçlü no-code bir platformla AppMaster, işletmelerin kalite veya performanstan ödün vermeden uygulama geliştirme süreçlerini kolaylaştırmalarını sağlar.